Akademi Mevzuat Forumları

  • Yazar
    Cevap
    • Genel

      Merhaba gördüğüm kadarıyla bu sitede birçok emsal mahkemi kararı bulunuyor ve akademi hukukuna hakim yöneticiler cevap yazıyor. Yeni doçentlik  kriterlerinin dava ile iptal edilip edilemeyeceğini merak ediyorum. Yeni kriterler doktorasını tamamlayıp doçentliğe hazırlananlar için büyük bir hak kaybı ve mağduriyet yaratıyor. Bu yeni kriterlerin kazanılmış hak ilkesine aykırı olduğunu düşünmekte haksızmıyım ? Bu konuda yürütmeyi durdurma veya iptal davası açılabilir mi, açılırsa kazanım durumu söz konusu olabilir mi ?

      #5647
      Homework
      Yazar
        Genel

        Dışardan doçent olmak hayal oldu. 8 dönem ders anlatma zorunluluğu getirildi. bence çok mantıksız bir karar. tecrübe tabiki önemli ama 8 dönem 4 yıl demek, kim 4 yıl dışardan ders anlatmak için onay alabilir. Bu konuda gerçekten birşeyler yapılabilirmi bende merak ediyorum.

        #5648
        Murphy
        Yazar
          Genel
          Tarihli Ipek Sayaca Gönderisinden Alıntı:

          Merhaba gördüğüm kadarıyla bu sitede birçok emsal mahkemi kararı bulunuyor ve akademi hukukuna hakim yöneticiler cevap yazıyor. Yeni doçentlik  kriterlerinin dava ile iptal edilip edilemeyeceğini merak ediyorum. Yeni kriterler doktorasını tamamlayıp doçentliğe hazırlananlar için büyük bir hak kaybı ve mağduriyet yaratıyor. Bu yeni kriterlerin kazanılmış hak ilkesine aykırı olduğunu düşünmekte haksızmıyım ? Bu konuda yürütmeyi durdurma veya iptal davası açılabilir mi, açılırsa kazanım durumu söz konusu olabilir mi ?

          Malesef alınan kararlar hepimizi etkiledi hocam herşey altüst oldu. Daha önce de buna benzer bazı kararlar alınmış ve mahkeme ile iptal edilmişti diye hatırlıyorum.

          #5651
          Yönetici
          Moderatör
            Genel

            Merhabalar,
            Sizin de bahsettiğiniz gibi “yeni” doçentlik kriterleri doçentliğe hazırlanan kişiler açısından ciddi mağduriyetler yaratmıştır.
            Elbette ÜAK’ın akademik kaliteyi yükseltme amacıyla doçentlik kriterlerini değiştirme ve düzenleme yetkisi bulunmaktadır. Lakin bu yetki mutlak keyfiyete dayalı sınırsız bir yetki değildir; dilediği düzenlemeyi dilediği şekilde değiştirebileceği anlamına gelmemektedir. Nitekim idare hukukumuzun en temel ilkelerinden “hukuk güvenliği” ve “idari istikrar” ilkesi bu keyfiyetin önüne geçmektedir.

            Hukuk güvenliği ilkesi, hukuk normlarının öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde devlete ve mevcut yasal düzenlemelerin devam edeceğine olan güvenin korunmasını, idarelerin de değişiklik yaparken bu güven duygusunu zedeleyici metotlardan kaçınmasını emreder. İdari istikrar ilkesi de ani kural değişiklikleriyle muhataplar nezdinde oluşacak hak kayıplarını önler.

            İdarenin ister düzenleyici işlem, ister bir taahhüt, isterse de uzun süren bir uygulamasına güvenerek olsun, var olan hakkın devam edeceğine yönelik oluşturduğu meşru beklentiyi yukarıda bahsettiğimiz ilkeler kapsamında karşılaması gerekmektedir.

            Öyle ki, önceki düzenlemeler ışığında bilimsel hazırlık süreci içerisinde olan yahut bu hazırlığı tamamlayan doçent adaylarının birden bire yapılan değişiklikle yapmış olduğu çalışmaların yok sayılması hukuka ve hayatın olağan akışına uygun düşmeyecektir.
            Bu kapsamda, doçentlik kriterlerine karşı davalar açılması pek tabi mümkündür. Hatta iyi hazırlık yapılması halinde davaların büyük oranda sonuç vereceği kanaatindeyiz.

            NOT: Bilim/sanat alanlarındaki güncellemeler 2023 Ekim ayı itibarı ile, doçentlik kriterlerindeki güncellemeler 2014 Mart ayı itibarı ile uygulamaya girecektir.

            #5653
            Yönetici
            Moderatör
              Genel
              Tarihli Homework Gönderisinden Alıntı:

              Dışardan doçent olmak hayal oldu. 8 dönem ders anlatma zorunluluğu getirildi. bence çok mantıksız bir karar. tecrübe tabiki önemli ama 8 dönem 4 yıl demek, kim 4 yıl dışardan ders anlatmak için onay alabilir. Bu konuda gerçekten birşeyler yapılabilirmi bende merak ediyorum.

              Aynı şekilde bu konuyla ilgili de davalar açılabilir, açılmalıdır. Bu tarz davların bireysel olarak yürütülmesindense yetkili sendikalar, sivil toplum kuruluşları ve meslek örgütleriyle yürütülmesi çok daha mantıklı ve kapsayıcı olacaktır.

              #5655

              Konuyla ilgili arama yaparken bu foruma denk geldim yeni bir forum sanırım, inşallah tüm akademisyen arkadaşlarımız için yararlı olur.

              Ögesen sendikası adına Vahdet Özkoçak Hoca konuyla ilgili şöyle bir paylaşım yapmış arkadaşlar;

              “Akademi Dünyasının ana gündemi olan #YeniDoçentlikKriteri ve #AnahtarKelime değişikliklerini @ogesendika Hukuk Birimimiz sorunlusu Av Sn @tarikkirac ile ele aldık. Her alana özgü komisyonlar kurularak çevrimiçi ve yüz yüze toplantılar ile süreci hızlı ve daha organize yönetmeyi planlıyoruz. Akademisyenlerimiz ve diğer STK’lar ile de işbirliği yapacağız inşallah.”

              https://twitter.com/VahdetOzkocak/status/1689983875995328513

              #5657
                Genel

                Vahdet Özkoçak Hocamın çalıştığı avukat Tarık Kıraç sanırım forumdaki yönetici. Emekleriniz için teşekkürler güncel gelişmeleri bizimle de paylaşırsanız çok seviniriz hocam.

                 

                #5661
                Yönetici
                Moderatör
                  Genel

                   

                  Tarihli Ipek Sayaca Gönderisinden Alıntı:

                  Vahdet Özkoçak Hocamın çalıştığı avukat Tarık Kıraç sanırım forumdaki yönetici. Emekleriniz için teşekkürler güncel gelişmeleri bizimle de paylaşırsanız çok seviniriz hocam.

                   

                  Forum sitesinin kurucusu ancak yazan kişi Tarık bey değil, rutin aralıklarla içerik kontrolü Tarık bey tarafından yapılıyor 🙂 Bildiğim kadarıyla komisyonlar kurarak her bilim dalına özgü dava hazırlıkları yapılıyor. Gelişme oldukça sitede paylaşım olacaktır.

                  #5663
                    Genel

                    Meslek yüksek okullarına öğretim üyesi kadrosu verilmeyecekmiş, buralarda birçok kişi senelerdir bedavadan kadrolarını alıp doçent oldular. Peki o zaman bu ünvanı almış kişileride aynı kriterlere tabi tutalım, saçma sapan yayınlarla bedavadan bu kadroları kaptılar. Boşverin kazanılmış hakkı falan bu kişiler bu kriterlerin hiçbirini taşımıyor. Birde doçent oldunuz ve kadronuzu aldınız diyelim maaşınızı memuriyetin 15. yılından itibaren alabiliyorsunuz gibi dünyanın en saçma olayını getirmişler.

                    #5668
                    tarihci
                    Yazar
                      Genel

                      Doçentlik kriterlerinden BKCI kapsamında TRde yayınevi var mı ? Türk Tarih Kurumu bile BKCI kapsamında değil sanırım..

                      #5671
                      Whois
                      Yazar
                        Genel
                        Tarihli tarihci Gönderisinden Alıntı:

                        Doçentlik kriterlerinden BKCI kapsamında TRde yayınevi var mı ? Türk Tarih Kurumu bile BKCI kapsamında değil sanırım..

                        Hocam BKCI’de olmayan yayınevlerinden düzgün yayın çıkmıyor mu?  Doçent ya da dr. ögretim üyesi kitap editörü olamaz mı? Üniversiteden neden izin alıyor bu insanlar?

                        #5672
                        Filolog
                        Yazar
                          Genel
                          • Yenş doçentlik kriterleri hk. Sürece 2 3 5 yıl önceden başlayanların büyük bir haksızlığa uğradığını düşünüyorum. Geçmişte yayın planlamamızı buna göre yaptık. Maddi manevi bir yatırımımız var her birimizin. Meşru bir beklentiyle yaptığımız yayınların bi kalemde silinmesi ve yeni şartlara tabi tutulması haksızlık diye düşünüyorum. Hatta bunun için CİMERe başvuru yaptım. En azından yeni doktora mezunlarının yeni kriterlere göre hazırlanması, ya da bu kriterlerin uygulanmasının ekim 2024 veya mart 2025 ertelenmesi talebinde bulundum.

                          Dün başvuruma cevap geldi ve tabi ki ÜAK şaşırtmadı. Kanun maddesini copy-paste yapıp göndermişler.

                          Bunun üzerine doçentlik hizmetleri şube müdürlüğünü aradım ve aldığım cevap şudur; “hocam sizin kazanılmış hakkınız yok”.

                          Benim gibi yüzlerce doçent adayının belki kazanılmış hakkımız olmayabilir. Ancak meşru beklentiyle zamandan, paradan hatta ailemizden tasarruf edip yaptığımız yayınların böyle bir kalemde çöpe atılması, bazılarının puanlarının yarı yarıya indirilmesi, hatta yeni yayın kriterlerinin karşımıza çıkarılmasını doğru bulmuyorum.

                          ÜAK’ ın nitelik arttırma bahanesiyle ortaya koyduğu “ben yaptım, oldu” cu kanun ve yönetmelik değişiklikleri akademisyenlerin hak ve beklentilerine ket vurmaktır.

                          Akademide nitelik arttırma sürekli doçentlik kriteri değiştirmekle olmaz. Nitelik arttırılacaksa mevcut doçent ve profesörlerin de yayın ve performansları 5 ya da 7 yılda bir denetlenmelidir.

                          Akademisyene her zaman olduğu gibi yazık edilmiş ve ÜAK tarafından mobbing uygulanmıştır diye düşünüyorum.

                           

                          #5685
                            Genel

                            Arkadaşlar niye bu sorun gündeme gelmiyor anlayamıyorum. Filoloji, Hukuk, İlahiyatta kitap puanı yeniden 20’ye yükseltildi. Lakin İdari bilimlerde ve sosyal alanda halen 5 puan. Yani anlayamıyorum neye göre kime göre hangi ölçüt kriter gerekçeye göre böyle bir durum olabilir. Fikri bilgisi olan varsa lütfen söylesin.

                            #5803
                              Genel

                              Ben doçentlik çalışmalarıma 3 yıl önce başladım. Kadrom Sosyal Bilimler Meslek Yüksek Okulu‘nda. Yani önlisans!  Vermem gereken ders yükü, MYO öğrencileri ve derse hazırlanma gibi yoğun çalışmanın arkasında bir de kendi doçentlik çalışmalarımı yapmaya çalıştım. Gerçekten zar zor zaman bulup gece gündüz çalıştım. Bir önceki doçentlik kriterleri için adım adım hazırlandım. Tam sona yaklaştım ki! Tek gecede şoke oldum!

                              Bunun tam bir hak ihlali olduğunu düşünüyorum. Puanların düştüğü yetmiyormuş gibi bir de BKCI, SSCI, tek isim TR Dizin vb. bir yığın şart getirilmiş. Üstelik myo’larda ders vermek görev değilmiş gibi davranılmış, “önlisans”a ders vermek PUANSIZ KILINMIŞ! Önceki yaptığımız kitap bölümü çalışmalarımız, kitaptaki diğer bölümler aynı alan değil gerekçesi ile “sıfır” puana düşürülmüş ve emeklerimiz bir hiç sayılmıştır.

                              Şu an doçent olan birçok akademisyenin bu şartları sağlayamayacağı kesin! Kolay yoldan doçent olan, Türkçe bile konuşamayan akademisyenler(!) “doç” ve “prof” yapıldılar. Bunlara ne olacak, ben emeğimle beklerken!

                              Bu hak ihlaline neden değinilmiyor? Anlayamıyorum. Yapılabilecek bir şey yok mu?

                              #5814
                              Admin
                              Yazar
                                Genel
                                Tarihli Akademisyenbiri Gönderisinden Alıntı:

                                Ben doçentlik çalışmalarıma 3 yıl önce başladım. Kadrom Sosyal Bilimler Meslek Yüksek Okulu‘nda. Yani önlisans!  Vermem gereken ders yükü, MYO öğrencileri ve derse hazırlanma gibi yoğun çalışmanın arkasında bir de kendi doçentlik çalışmalarımı yapmaya çalıştım. Gerçekten zar zor zaman bulup gece gündüz çalıştım. Bir önceki doçentlik kriterleri için adım adım hazırlandım. Tam sona yaklaştım ki! Tek gecede şoke oldum!

                                Bunun tam bir hak ihlali olduğunu düşünüyorum. Puanların düştüğü yetmiyormuş gibi bir de BKCI, SSCI, tek isim TR Dizin vb. bir yığın şart getirilmiş. Üstelik myo’larda ders vermek görev değilmiş gibi davranılmış, “önlisans”a ders vermek PUANSIZ KILINMIŞ! Önceki yaptığımız kitap bölümü çalışmalarımız, kitaptaki diğer bölümler aynı alan değil gerekçesi ile “sıfır” puana düşürülmüş ve emeklerimiz bir hiç sayılmıştır.

                                Şu an doçent olan birçok akademisyenin bu şartları sağlayamayacağı kesin! Kolay yoldan doçent olan, Türkçe bile konuşamayan akademisyenler(!) “doç” ve “prof” yapıldılar. Bunlara ne olacak, ben emeğimle beklerken!

                                Bu hak ihlaline neden değinilmiyor? Anlayamıyorum. Yapılabilecek bir şey yok mu?

                                Kesinlikle haklısınız yapılan değişiklikler net bir şekilde öngörülebilirlik ve idari istikrar ilkesine aykırı. En azından yapılan değişikliklerin ilerleyen tarihlerde ( bir veya iki dönem sonra ) uygulama alanı bulacağı yönünde bir geçiş hüküm düzenlenerek hazırlığını eski düzenlemelere göre tamamlayan doçent adaylarına başvuru imkanı tanınması gerekirdi.

                                O dönemde birçok sivil toplum kuruluşuna ve ilgili birimlerde çalışan hocalara bahse konu değişikliklere ilişkin dava açılması gerektiği hususunda tarafımızca mütalaa verilmiştir ancak sizin alanınıza ilişkin dava açılmadıysa artık süresi geçtiği için dava açma açılamayacaktır.

                                #5835
                              15 yazı görüntüleniyor - 1 ile 15 arası (toplam 15)
                              • Bu konuya cevap yazmak için giriş yapmanız gerekmektedir.