Akademi Mevzuat Forumları
-
YazarCevap
-
Merhaba,
YÖK eş durumu gerekçesiyle geçime onay vermedi. Ar. gör kadrosunda 2.5 yıldır zorunlu hizmetimi tamamlıyorum. 4.5 yıllık daha zorunlu hizmetim var.
YÖK’ün kararına itiraz edip dava yoluna gitmek mi yoksa senetleri ödeyeceğimi taahhüt edip istifa edip geçiş yapmak mı daha mantıklı sizce? YÖKün kararına itiraz sonucum da olumsuz sonuçlanırsa kazandığım kadroyu kaybetme riskim oluşur mu? Teşekkür ederimç
Merhaba, YÖK Kararının iptali yoluna gitmeniz halinde yargılama süreçlerinin uzunluğu ve davanın olumsuz sonuçlanma ihtimali de göz önüne alındığında kazandığınız kadroyu kaybetme riskiniz dediğiniz gibi bulunmaktadır. Mecburi hizmetinize karşılık senetlerle ilgili ödeme taahhüdünde bulunarak istifa ile ilişik kesmeniz yeni başladığınız kadroya geçişte daha hızlı bir yol olacaktır. Devam eden süreçte sitede de birçok kez yanıtlandığı üzere borçlandığınız tutardan sorumlu olmadığınıza ilişkin dava açmanız mümkündür.
24 Nisan 2024: 11:53 #5841Merhaba,
Başka bir universitede Dr. Ogretim uyesi kadrosu kazandim. Gecis yapabilmek icin istifa ettigimde senedi odemeden dava acma sansim var mi? Yani istifa edersem ve universite benden senet miktarini istediginde hemen dava acma yoluna gidersem, kadroyu kazandigim universitede goreve baslayabiliyor muyum?
28 Nisan 2024: 04:15 #5842Merhaba,
Başka bir universitede Dr. Ogretim uyesi kadrosu kazandim. Gecis yapabilmek icin istifa ettigimde senedi odemeden dava acma sansim var mi? Yani istifa edersem ve universite benden senet miktarini istediginde hemen dava acma yoluna gidersem, kadroyu kazandigim universitede goreve baslayabiliyor muyum?
Senedi ödemeden dava yoluna gitmeniz halinde üniversite mecburi hizmetin yerine getirilmediğinden bahisle YÖK’e bildirim yaparak bir başka üniversitede çalışma durumunuzu engelleyebilir.
2 Mayıs 2024: 13:11 #5847Deneyimlerini paylaşan ve desteklerini sunan sayın Academia ve Admin’e teşekkür ederim.
2016’da başlayan ÖYP sürecim, doktoram bitip 2022’de kadromun bulunduğu yere dönüp göreve başlayarak devam ediyor. Ancak bu geçen süre içinde bölümüm kapandı, öğrenci alamıyor. Benzer bir bölüme kadrom aktarıldı ama uzmanlığıma ilişkin ders yok. Akademik olarak zinde kalamıyorum, öğrencilerle iletişim kuramıyorum, 2,5 yıldır bitmiş doktoram olmasına rağmen benden sonra doktorasını bitiren kişilere Dr. Öğretim Üyesi kadroları verildi. Hatta yüksekokulun öğrencisi olmayan diğer bölümüne dahi Dr. Öğretim Üyesi kadrosu açıldı. 2 yıldır eşimle ayrı şehirlerde yaşıyoruz, aile bütünlüğü diye bir şey kalmadı. Mobbing, baskı deseniz herkesin malumu.
*Bölüm olmadığı için kadro verilmiyor.
*Kadro olmadığı için lisansüstü derslere girilemiyor, danışmanlık yapılamıyor.
*Arş. Gör. kadrosuna tabi olunduğundan idari görev imkanı yok.
*Ekonomik olarak üst kadronun hak edişinden yararlanılamıyor.
*ÖYP gerekçesiyle başka üniversiteye geçilemiyor. Aile bütünlüğü sağlanamıyor.
*Mecburi Hizmet 2 yıldan fazla olduğu için TÜBİTAK’ın post-doc programlarına bile başvuru yapılamıyor.ESİR DÜŞTÜM EY TÜRK AKADEMİSİ. Tutsak olarak yaşayan ÖYP’liler var!
Tıpkı rumuzdaki gibi akademik olarak esir düştüğüm bir üniversitede çalıştırılmaya zorlanıyorum. Bunun sorumluları YÖK’ün mevzuatları olmakla birlikte durumun ağırlaştırılmasına sebep olan kurumun tepe yöneticileri. Son akademik toplantıda rektör “kadro işini bu kadar büyütmeyin” diyerek 1 cümleyle konuyu kapattı. (!)
Sorum şu; elbet bu günler de geçecek ama yaşatılan bu insanlık dışı muameleye karşı maddi manevi tazminat talebinde bulunulan bir mahkeme kararına rastladınız mı? Bu konuda görüşlerinizi merak ediyorum.
15 Mayıs 2024: 07:16 #5848Merhaba,
ÖYP araştırma görevlisiyim. 35. madde ile görevlendirme alarak 5 yıl boyunca başka üniversitede görev yaptım. Doktorada tez aşamasına geçtiğimde kadromun bulunduğu üniversiteye döndüm ve 4 yıldır da burada görev yapmaktayım. Benim hesabıma göre mecburi hizmetimin son 1 yılına girmiş olmam lazım. Ancak üniversite personel işleri ile görüştüğümde bana, burada olduğum süre ile sadece yüksek lisans borcumu (2.5 yıl) ödediğimi, kalan sürenin doktoram bitince düşmeye başlayacağını, doktorada olduğum süre kadar mecburi hizmetimin olacağını söylediler. Yani doktora borcumun doktorada toplam harcadığım süre kadar olduğunu, bunun yarısında kadromun olduğu üniversitede görev yapıyor olmamın bir önemi olmadığını belirtiyorlar.
Anlamadığım nokta şu. Mecburi hizmet yalnızca 35.madde ile dışarıda geçirdiğim süre kadar değil midir? Kendi kadroma döndükten sonra 4 yıldır burada araştırma görevlisi olarak çalıştığım halde mecburi hizmetime süre eklenmeye neden devam etmektedir? Bu uygulamada bir yanlışlık yok mudur?
Bilginiz var ise aydınlatabilirseniz sevinirim.
20 Mayıs 2024: 13:35 #5864Merhabalar,
Öypli olarak geri döndüğüm üniversitede zorunlu hizmet süremin (toplam 8yıl) yarısını tamamladıktan sonra başka bir üniversiteye geçtim. Bu geçiş sürecinde zorunlu hizmetimin bulunduğu üniversitem çok zorluk çıkardı. Senetten bağımsız olarak farklı hesap yapılarak tarafıma 1milyon üzerinde bir borç çıkarıldı ve tek seferde ödemem istendi. Ben de bu ücreti ödeyip şu anda çalıştığım üniversitede göreve başladım. Öypli olarak döndüğüm üniversiteye sizi dava edeceğim dediğimde ‘evet dava açarak bu parayı geri alabilirsin ancak biz de yöke ve gittiğin üniversiteye senin zorunlu hizmetin var diyerek orayla ilişiğinin kesilmesini sağlarız. Çünkü YÖK’ün böyle bir maddesi var’ dendi. Bunu olabilirliği var mıdır? Bu duruma benzer bir şeyler yaşamış olan arkadaş var mıdır? Bilgisi olan bilgi verebilir mi?
13 Mart 2025: 09:56 #5917Benim bir sorum yok. Sadece burada yazilanlari gorunce icimi dökmek istedim. Sizler gibi mecburi mecburi hizmet mağduruyum. Eş durumu koşulunu sağlamama rağmen yök mecburi hizmet devir talebimi reddetti. Üstelik küçük bir çocuğum olmasına rağmen yaz kış demeden her hafta oradan oraya sürükleniyorum. Bu şartlar altında ne oyi bir anne ne de iyi bir akademisyen olmam söz konusu degil. Artık ne iş ne kadro umrumda bile değil. İşsiz kalmaya razıyım. Zaten aldığım paranın yarısı yollarda çarçur oluyor. Bu yorgunlukla akademik olarak ilerlemem de imkansız. Tam bir kısır döngü içindeyiz ailecek. Sözde aile yılı ama yök taleplerimizi asla duymuyor, kulaklarını tıkıyor. Yanılmıyorsam 2013 yılında ÖYP’lilere mecburi hizmet affı gelmişti. Şimdi ise tamamen gündem dışındayız sanırım. İstifa etsem 3-4 yıl bir saatlik bombanın üzerinde davanın bitmesini nasıl bekleyeceğim? Çok çaresiz hissediyorum.
16 Nisan 2025: 16:30 #5918Deneyimlerini paylaşan ve desteklerini sunan sayın Academia ve Admin’e teşekkür ederim.
2016’da başlayan ÖYP sürecim, doktoram bitip 2022’de kadromun bulunduğu yere dönüp göreve başlayarak devam ediyor. Ancak bu geçen süre içinde bölümüm kapandı, öğrenci alamıyor. Benzer bir bölüme kadrom aktarıldı ama uzmanlığıma ilişkin ders yok. Akademik olarak zinde kalamıyorum, öğrencilerle iletişim kuramıyorum, 2,5 yıldır bitmiş doktoram olmasına rağmen benden sonra doktorasını bitiren kişilere Dr. Öğretim Üyesi kadroları verildi. Hatta yüksekokulun öğrencisi olmayan diğer bölümüne dahi Dr. Öğretim Üyesi kadrosu açıldı. 2 yıldır eşimle ayrı şehirlerde yaşıyoruz, aile bütünlüğü diye bir şey kalmadı. Mobbing, baskı deseniz herkesin malumu.
*Bölüm olmadığı için kadro verilmiyor.
*Kadro olmadığı için lisansüstü derslere girilemiyor, danışmanlık yapılamıyor.
*Arş. Gör. kadrosuna tabi olunduğundan idari görev imkanı yok.
*Ekonomik olarak üst kadronun hak edişinden yararlanılamıyor.
*ÖYP gerekçesiyle başka üniversiteye geçilemiyor. Aile bütünlüğü sağlanamıyor.
*Mecburi Hizmet 2 yıldan fazla olduğu için TÜBİTAK’ın post-doc programlarına bile başvuru yapılamıyor.ESİR DÜŞTÜM EY TÜRK AKADEMİSİ. Tutsak olarak yaşayan ÖYP’liler var!
Tıpkı rumuzdaki gibi akademik olarak esir düştüğüm bir üniversitede çalıştırılmaya zorlanıyorum. Bunun sorumluları YÖK’ün mevzuatları olmakla birlikte durumun ağırlaştırılmasına sebep olan kurumun tepe yöneticileri. Son akademik toplantıda rektör “kadro işini bu kadar büyütmeyin” diyerek 1 cümleyle konuyu kapattı. (!)
Sorum şu; elbet bu günler de geçecek ama yaşatılan bu insanlık dışı muameleye karşı maddi manevi tazminat talebinde bulunulan bir mahkeme kararına rastladınız mı? Bu konuda görüşlerinizi merak ediyorum.
O kadar haklısınız ki. Tamamen kriterleri karşılaşmamıza rağmen yök eş durumuna bağlı mecburi hizmet devrimi gerekçesiz reddetti. Ruh gibi yaşıyorum artık. Ufak çocuğum var. Haftanın yarısı annesiz. Sürekli yollardayim. Hem fiziksel hem ruhsal sağlığımı yitirmek uzereyim. Ben kendi çocuğuma faydalı olamazken öğrencilerime nasil faydalı olabilirim? Nasıl akademik çalışma yapabilirim ? Bu bir tam da dediğiniz gibi bir esir etme halidir. Maalesef kimsenin de umrunda değil.
16 Nisan 2025: 16:46 #5923Benim bir sorum yok. Sadece burada yazilanlari gorunce icimi dökmek istedim. Sizler gibi mecburi mecburi hizmet mağduruyum. Eş durumu koşulunu sağlamama rağmen yök mecburi hizmet devir talebimi reddetti. Üstelik küçük bir çocuğum olmasına rağmen yaz kış demeden her hafta oradan oraya sürükleniyorum. Bu şartlar altında ne oyi bir anne ne de iyi bir akademisyen olmam söz konusu degil. Artık ne iş ne kadro umrumda bile değil. İşsiz kalmaya razıyım. Zaten aldığım paranın yarısı yollarda çarçur oluyor. Bu yorgunlukla akademik olarak ilerlemem de imkansız. Tam bir kısır döngü içindeyiz ailecek. Sözde aile yılı ama yök taleplerimizi asla duymuyor, kulaklarını tıkıyor. Yanılmıyorsam 2013 yılında ÖYP’lilere mecburi hizmet affı gelmişti. Şimdi ise tamamen gündem dışındayız sanırım. İstifa etsem 3-4 yıl bir saatlik bombanın üzerinde davanın bitmesini nasıl bekleyeceğim? Çok çaresiz hissediyorum.
Eşinizin olduğu bir üniversitede açılan kadroyu kazandınız. Ardından eş durumu gerekçesiyle mecburi hizmet devrine ilişkin müracaatta bulundunuz. Ve buna rağmen reddedildi öyle mi?
Süreci kısaca aşamalarıyla anlatma şansınız var mı? Bu başlıkta, benim de bulunduğum benzer durumda olan pek çok arkadaşımız var.19 Nisan 2025: 10:07 #5924 -
YazarCevap
- Bu konuya cevap yazmak için giriş yapmanız gerekmektedir.